AHMET CİHANGİR ÖZTEKE ESOGÜ
  "Bilgi ve İletişim Pazarı 27.5 Milyar Dolara Ulaşacak"
 

"Bilgi ve İletişim Pazarı 27.5 Milyar Dolara Ulaşacak"

09.05.2008 - ANKARA, TOBB Hisarcıklıoğlu: “Türkiye bilgi ve iletişim pazarının %14 büyüyerek yaklaşık 27.5 milyar dolara ulaşması tahmin edilmektedir. Bu kapsamda bilişim teknolojilerinin 7.5 milyar dolar, iletişim teknolojilerinin ise 20 milyar dolar pazar payına sahip olacağı öngörülmektedir.”

 

ICT (Enformasyon - Komünikasyon Teknolojileri) Konferansı, TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi’nde gerçekleştirildi.

 

Türkiye’de enformasyon - komünikasyon teknolojilerinin geliştirilmesi için bir strateji belirlenmesi amacıyla düzenlenen konferansa, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, TOBB Başkan Yardımcısı Faik Yavuz, Kore Büyükelçisi Chang Yeob Kim, Türk - Güney Kore İş Konseyi Başkanı Ali Kibar, Konkuk Üniversitesi Rektörü Dr. Myung Oh, TOBB ETÜ Rektörü Prof. Dr. Tahsin Kesici ve Güney Kore’nin önde gelen araştırma-geliştirme kurumlarından ve firmalardan temsilciler katıldı.

 

Konferansın açılışında konuşan TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, “Türkiye bilgi ve iletişim pazarının %14 büyüyerek yaklaşık 27.5 milyar dolara ulaşması tahmin edilmektedir. Bu kapsamda bilişim teknolojilerinin 7.5 milyar dolar, iletişim teknolojilerinin ise 20 milyar dolar pazar payına sahip olacağı öngörülmektedir” dedi.

 

TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu’nun konuşması şöyle:

 

“Bugün Konkuk Üniversitesi heyeti ve Güney Kore’nin bilgi ve iletişim teknolojileri alanında önde gelen firmaları ile birlikte olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Sizleri şahsım ve TOBB adına saygıyla selamlıyorum. Bu günkü toplantımızın amacı, bilgi ve iletişim teknolojilerinin geliştirmesine yönelik önerilerin görüşülmesi ve ülkelerimiz arasında bu alanda işbirliğinin geliştirilmesidir.

 

Ülkemiz ile Güney Kore arasındaki dostane ilişkilerin temeli esasen, 1950–1953 yıllarına dayanmaktadır. Kore Savaşı’nda birbirimizin acılarını paylaşmış olmak ve işgale karşı birlikte verdiğimiz mücadele, sağlam temelli bir dostluk kurabilmemize vesile olmuştur. 2002’deki Dünya kupası esnasında Kore halkının Türk milli futbol takımına gösterdiği muhteşem sevgi de hala hafızalarımızdadır. Kore savaşını takip eden 50 yıl zarfında Güney Kore, oldukça yüksek bir büyüme performansı sergilemiştir. Güney Kore’nin hızla gelişerek dünyanın önde gelen ekonomik güçleri arasında yer almasını takdirle izliyoruz.

 

1980 yılında dünyaya açılma kararı alan Türkiye ekonomisiyse, 2007 sonunda 660 milyar dolar büyüklüğe ulaşmıştır. Böylece Türkiye, dünyanın en büyük 17. ve Avrupa’nınsa en büyük 7. ekonomisi haline gelmiştir. Bugün 110 milyar dolara ulaşan ülkemiz ihracatının % 65’i, dünyanın en rekabetçi bölgesi olan, Batı Avrupa ve Kuzey Amerika’ya yapılmaktadır. Müteahhitlerimiz Kuzey Afrika, Orta Doğu, Körfez, Orta Asya ve Doğu Avrupa’da 110 milyar dolarlık proje tamamladı. 23 Türk müteahhitlik firması dünyanın en büyük 225 firması arasına girmeyi başardı. 23 milyon turistle dünyanın en çok rağbet edilen 10 turizm destinasyonundan birisiyiz. Özetle tüm bu veriler gösteriyor ki, Türkiye, kalifiye insan gücü, yatırıma müsait coğrafyası, güçlü altyapısı ve müteşebbisleriyle 21. yüzyılın hızla yükselen ülkelerinden biri olma potansiyeline sahiptir.

 

Güney Kore ile ikili ticaretimize bakıldığında, geçen yıl itibariyle 4,5 milyar dolarlık bir hacme ulaşmıştır. Fakat ticaretimizin büyük bir açık verdiğini, hatta ülkemizin ihracatının ithalatı karşılama oranının yüzde üçlere kadar düştüğünü görüyoruz. Tam da bu noktada, ticaret açığının kapanması ve ticaret hacmimizin daha da artması açısından, Güney Kore ile serbest ticaret anlaşması imzalanmasının önemi ortaya çıkmaktadır. Bu konuda, Güney Kore özel sektörünün de desteğini bekliyoruz. Bu talebimizi, Birliğimizden bir heyetin Şubat ayında Seul’e gerçekleştirdiği bir ziyaret esnasında, Kore Ticaret ve Sanayi Odası Başkanına da ilettik. Kendilerinin, bu hususta bizlere destek vereceklerini ifade etmiş olmaları bizi çok memnun etmiştir.

 

Ülkemiz ile Güney Kore arasındaki ticaret açığına çare olabilecek sektörlerin başında bilişim gelmektedir. Bu açıdan, bugünkü toplantımız da büyük önem arz etmektedir. Ülkemizdeki bilgi ve iletişim pazarının 2007 yılı büyüklüğü bir önceki yıla oranla %14 artarak yaklaşık 24 milyar dolara ulaşmıştır. Bunun 7 milyar doları bilişim teknolojileri iken, 17 milyar doları ise iletişim teknolojilerine aittir. Bilişim pazarında yazılımın payı %5 olmasına karşın geliştirilmekte olan e-devlet projeleri dikkate alındığında bu oranın artacağı beklenmektedir. Buna karşın 2007 yılında yazılım pazarı %30’luk bir büyüme gerçekleştirmiştir. 2008 yılında Türkiye bilgi ve iletişim pazarının %14 büyüyerek yaklaşık 27.5 milyar dolara ulaşması tahmin edilmektedir. Bu kapsamda bilişim teknolojilerinin 7.5 milyar dolar, iletişim teknolojilerinin ise 20 milyar dolar pazar payına sahip olacağı öngörülmektedir.

 

Sektörün barındırdığı potansiyel, küresel çapta önemli firmaların Türkiye pazarında giderek artan bir sayıda yer almalarını sağlamaktadır. Ülkemizin coğrafi konumu yanında genç nüfusunun teknolojiye olan ilgisi ve insanımızın girişimcilik ve yaratıcılık konusundaki farkındalığı, sektöre yatırım yapan yabancı firmaların dikkatini çekmiştir. Özellikle yazılım alanında faaliyette bulunan birçok yabancı firma Türkiye’deki yazılım potansiyelini görerek ciddi yatırımlarda bulunmaya başlamışlardır. Bölgedeki diğer ülkelerden farklı olarak ülkemizde yüksek kalitede 35 binin üzerinde yazılım mühendisinin bulunduğunu vurgulamakta yarar vardır. Bunun yanında yazılım ihracatımızın da son yıllarda hızla arttığı göz ardı edilmemelidir.

 

Nüfusu hızla yaşlanan ve azalan Avrupa Birliği ülkelerinin bilişim teknolojilerindeki elaman açığını gidermek açısından Türkiye önemli avantajlara sahiptir. Buradan hareketle Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, ülkemizdeki genç nüfusun kaliteli eğitim alarak teknolojik gelişmeleri izleyen ve üreten bireyler olmaları için Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi’ni kurmuştur. Bu yıl ilk mezunlarını veren üniversitemiz sayesinde gerek ülke içinde gerekse başta Avrupa ülkeleri olmak üzere ülke dışında ihtiyaç duyulan yetişmiş işgücü sağlanabilecektir. Üniversitede uygulanan eğitim programları sayesinde mezunların araştıran ve yaratıcılığını kullanan bireyler olmaları sağlanmaya çalışılmaktadır.

 

Üniversitemizin kısa sürede kaydettiği gelişme, yurtdışında da yankı bulmuştur. Dünyanın önde gelen network çözümleri firması olan Cisco Systems, Cisco Girişimcilik Enstitüsü’nü, üniversitemizde kurma kararı almıştır. Ayrıca, Güney Kore Information and Communications University ile üniversitemiz arasında 2006 yılında işbirliği anlaşması imzalanmıştır. Anlaşma kapsamında öğrenci, akademisyen değişimi, ortak araştırma projeleri, yayın ve makale değişimi konularında işbirliği yapılmaktadır.

 

Son yıllarda Güney Koreli bilişim firmalarının ülkemizde yaptıkları yatırımları ve işbirliklerini memnuniyetle takip ediyoruz. Güney Kore’nin bilim ve teknoloji konusunda uyguladığı politikalar sayesinde sanayisine sağladığı ivmenin bir benzerinin, ülkemizde de sağlanması için tecrübelerimizin bir araya getirilmesinde fayda görmekteyim. Bu nedenle Güney Koreli girişimcileri ülkemize daha fazla yatırım yapmaya davet ediyorum. Sözlerime burada son verirken, toplantımızın ve ikili görüşmelerin başarılı geçmesini diliyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum.”

 

Açılış konuşmalarının ardından, TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi ile Konkuk Üniversitesi arasında bir mutabakat zaptı imzalandı.

 
  Bugün 10 ziyaretçi (14 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol